Tarih: 07.07.1995 | Yer: | İzlenme:4472
es-Selamü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh.
Bu Cuma Sohbetimde Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in
Biliyorsunuz insanın nefsi var; nefs-i emmâre. Bu nefs-i emmârenin terbiye edilmesi lazım.
İyyâke ve'n-nazrate ba'de'n-nazarate fe-inne'l-ûlâ leke ve's-sânî aleyke.
Bu hadîs-i şerîf, insanın gözüyle bakışıyla ilgili bir hadîs-i şerîf. Peygamber Efendimiz;
İyyâke ve'n-nazrate ba'de'n-nazarate buyuruyor. "Bakıştan sonra tekrar bakmaktan sakın!"
Bu nasıl bir bakış?
İnsanın etrafı görmesi için gözü var.
Bir bakıştan sonra bir daha bakışın yasak olması nerede?
İnsan normal olarak etrafında bir şey görür ama o haramdır,
Fe-inne'l-ûlâ leke. "Birincisi senindir, hakkındır, bakabilirsin."
Osmanlı şairlerinden birisinin bir şiiri var:
"Müneccimlik taslayan, astronomluk taslayan bir insan; 'Gökteki yıldızlardan hangisi nerededir,
Bu günlerde bu çok önemli. Birinci bakış normal, affedilir ama ikinci bakış affedilmez.
Ve's-sâniye aleyke. "İkinci bakış senin aleyhine defterine yazılır."
"Vay! Sen niye bakmaman gereken yere, haram olan yere bir kere daha baktın?" denilir.
Hele hele bu günlerde daha önemli.
Bizim ecdadımız nasıl yaşamışlar?
Dinimiz ne emretmişse öyle yaşamışlar.
Acaba onlar giyimleri ile sıkıntıdan patlıyorlar mıydı?
Hayır! Herhalde öyle değil. Evvelki gün gazetelerde bir haber vardı.
Allahu Teâlâ hazretleri kapanmayı, tesettürü, örtünmeyi emretmiştir.
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem; "Çocuğun avreti de büyüğün avreti gibidir." buyuruyor.
O zaman bu, kimi günaha sokar?
Sorumlu olan annesini babasını günaha sokar.
Bu hangi şeyi reddediyor?
"Daha küçüktür." diye düşünmeleri reddediyor. Peygamber Efendimiz'in hadîs-i şerîfi.
İçkiyi niçin yasaklamış?
İçki insanın aklını götürüyor.
Mesela bir müslüman kalktı, bir gayrimüslim diyarına gitti. Etrafındaki insanlar İslâm'ı dinlemiyor.
O zaman ne yapacak?
Kendisi gözüne sahip olacak.
Niçin gözün kapağı var?
Gözün yasağı olduğu için. Gözün kapağı yasağı içindir, yasak olan yere bakmamak içindir.
Ben bazen şaka yollu camide veya başka yerde gördüğüm kardeşlerime; Sana şu kadar ceza yazdım.
Okumuş olduğum hadislerin içinde geçen konulardan hoşuma giden bir şeydir:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz; "Bir insan açık olan bir kapıdan
Allah Allah! Evin içine girmedi, dışarıdan bakıyor. Evin penceresi veya kapısı açık,
İkinci hadîs-i şerîf.
İyyâke ve't-tesvîfe bi't-tevbeti ve iyyâke ve'l-gurrete bi-hilmi'llâhi anke.
Peygamber Efendimiz iki mühim hususta bizi ikaz ediyor, yasaklıyor.
Nedir bunlar?
İyyâke ve't-tesvîfe bi't-tevbeti. "Aman, 'Tevbeyi ileride yapacağım.'
Sonra ne?
Ve iyyâke ve'l-gurrete bi-hilmi'llâhi anke.
Þimdi bu ikisini biraz izah edelim:
Tesvîf, sevfe kelimesiyle ile ilgilidir Arapça'da sevfe istikballik takısıdır, fiilin başına gelir.
İyyâke ve't-tesvîfe bi't-tevbeti. "'Tevbeyi ileride yapacağım.' diye tehir etmekten sakının." diyor
Tevbe ne demektir?
"Cenâb-ı Hakk'ın istediği, razı olduğu yola dönmek, yöne gelmek, yola girmek, dönüş yapmak,
İyyâke ve't-tesvîfe bi't-tevbeti. "'Tevbeyi yarın yapacağım,
Bu kötü huydur. İyi şey hemen yapılmalıdır.
O ne demektir?
Bu; "Tevbe edeceğim zamana kadar kötülükte devam edeceğim." demektir.
Ne demek? Ben niye tevbeyi teyit ediyorum? Niye bu günahta, bu kusurda biraz daha devam ediyorum?
Niye ileriye bırakıyorsun? Hemen tevbe et, hemen bırak.
İnsanın içinde nefsi var ya, işte o bazı şeyleri istiyor, bazı şeyleri de istemiyor.
İnsanın nefsi neleri ister?
İnne'n-nefse le-emmâretün bi's-sûi.
Bütün kötülükleri ister. Allah'ın yasaklamış olduğu,
İnsan böyle bir mücadele yaptığı zaman, nefsiyle mücadele ettiği zaman bunun mânevî bir sevabı vardır.
Nefsinin bir çirkin arzusunu yendiği zaman bir zevk vardır.
Sürpriz zevklerin peşinde, insanı sonunda pişmanlıklara sürükleyen, toplumları yıkan,
Yanlıştan dönmek, doğru bir istikamette sapasağlam durmak lazım. Bu önemli bir nokta.
Tevbeyi de tehir etmemek lazım, ileri atmamak lazım.
Akşam hastalanacak mıyız? Gece başımıza bir şey mi gelecek?
Ne olacağını bilmiyoruz. Arabaya Bismillahirrahmanirrahim deyip biniyoruz. Bakalım inebilecek miyiz?
Bunlar kader, bilinmeyecek şeyler.
Muhterem kardeşlerim!
Yöremde, yaşadığım gezdiğim yerlerde insanlara bakıyorum da müslüman adam "Yaz geldi."
Yazık değil mi? Gelmiş oraya eğleniyor; serinlik var, zevk var, eğlence var.
Sen İstanbul'da durduğun zaman cami cemaat sevap da, yazlığa gittiğin zaman cami cemaat sevap değil mi?
Hiç kimse bilmiyor adamı. Sanki beynamaz bir insanmış gibi camiye hiç gelmemiş.
Niye? Camiye neden gelmiyor ki?
Bu müslüman aile evinde namaz kılıyor ama camide namaz kılmak evde namaz kılmaktan 27 kat daha sevaptır.
Bu namazın sevabını insan ihmal eder mi? Peygamber Efendimiz'in sünnetini insan ihmal eder mi?
Demek ki yaz günlerinde değişiyor. Bu hadîs-i şerîflerin önemi var.
Yaz günlerinde insanlar hatalarında biraz ısrar etmek istiyor;
"Varsın olsun! Biraz günah işliyoruz ama bu yaz günlerinde işleyelim."
Öyle saçma şey olur mu?
Bunun yazı kışı yok, günah işlemeyecek, Allah'ın yolunda yürüyecek.
Yanlış bir durumumuz varsa hemen düzeltmeliyiz. Askerlerde "durum muhakemesi" diye bir şey vardır.
"Benim durumum ne? Dostlarımın durumu ne düşmanlarımın durumu ne?
Değerlendirme sonunda baktı ki kendisinin pozisyonu yanlış, zararda, günahta.
İyyâküm ve muhakkarâti'z-zünûb. Ve inne muhakkarâti'z-zünûb metâ yu'hazu bihâ sâhibuhâ tühkikuh.
"Günahların hor, hakir, küçük, ehemmiyetsiz görünenlerinden aman çok sakının!
Günahı küçük görmek olmaz.
Bazı ârifler "küçük günahlar, büyük günahlar" diye tasnif etmişler.
"Günahın küçüğü mü olur? Kime karşı işliyorsun? Allah'a karşı işliyorsun.
İyyâke ve't-tesvîfe bi't-tevbeti. Müslüman tevbeyi, Cenâb-ı Hakk'ın yoluna dönüşü geciktirmeyecek.
Günahların tatları var, iyi ama sevapların da tatları var,
Yeniliyor, bırakamıyor.
"Sen sigara içiyor musun?"
"Maalesef içiyorum."
Maalesef içiyorsan içme.
Maalesef yani özür dilerim, esef ederim, istemem ama içiyorum.
İstemiyorsan içme, kötü olduğunu biliyorsan içme çünkü zararlı. Küçücük parmak kadar sigara,
Bu olur mu?
"Kötü bir alışkanlık, ne yapayım işte, yenemiyorum.
Başından acılı olay geçtiyse tesbihe alışsaydın, elinde tesbih olsaydı.
Ne diye sen şimdi kötü bir şeye kendini alıştırdın, yanlış bir şeyden zevk alıyorsun?
İnsan doğru şeylerden zevk almaya çalışmalı. Evet, bu çok önemli.
Peygamber Efendimiz bu hadîs-i şerîfin sonunda ne diyor?
Evet, Allahu Teâlâ hazretleri halîmdir, sıfatlarından bir tanesi hilm sahibi olmasıdır, halimliktir.
Nereden biliyorsun? Noterden tasdikli, imzalı, mühürlü anlaşma mı yaptın? Ne malum?
Ya bakacaksa, ya bakarsa! Günah olduğu ortada;
"Deve ağırlığında bir suç işlesen, günah işlesen karşılığını çekeceksin;
"Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir; benim günahıma bakmaz bile." diye düşünmeyi sen nereden çıkardın?
Seni cezalandırmayacağını nereden çıkardın?
"Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir, Halîm'dir affeder."
Günahı işleyip de "Allah affeder." diyorsun. Ya affetmezse!
O kadar köklü yerleşmiş ki..
Yoksa Cenâb-ı Hakk'ın rızasına uygun, hakkıyla kulluğunu yapabilen kaç tane insan gösterilebilir?
Onun için Allah'ın Halîm'liğinden, Gafûr'luğundan, Rahîm'liğinden
Aldanmadır.
Ve iyyâke ve'l-gurrete bi-hilmi'llâhi anke. "Aldanma!" demek.
"Bak Allah Halîm'dir. Hele şu yaz geçsin, keyfini safanı sür, ondan sonra yaparsın."
Evet, ikinci hadîs-i şerîf de bu ama bunlar çok önemli.
Bir hadîs-i şerîf daha okuyalım, sohbetimizi tamamlayalım.
Bu hadîs-i şerîf Enes radıyallahu anh'ten rivayet edilmiş. Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor:
İyâke ve sâhibü's-sûi. "Kötü arkadaştan sakın. Aman, aman kötü arkadaştan kendini sakın, koru!"
İnsan arkadaşlar ediniyor, yaşam başka insanlarla beraber renkleniyor.
Veyahut "nâr" aynı zamanda cehennem demektir.
Neden?
Kötü arkadaş, arkadaşlık yapar ama sana kötülükler yaptırır, kötü yollara saptırır.
Kiminle arkadaşlık yapacağız?
Bize dinimizi hatırlatacak, dinî konulardaki bilgimizi artıracak
Yanlışlıktan dolayı cezaya uğrayacak ama cezaya uğramasından dolayı onun kılı kıpırdamıyor,
Böyle arkadaşlık mı olur?
"Çok tatlı dilli de güleç yüzlü de ağzından ses çıkmaz, hiç itiraz etmez."
İyi ama işte bu yanlış. Bu yanlışı söylemesi lazımdı, günahı engellemesi lazımdı.
Dinî bilgisi olacak, güzel ahlâkı olacak,
"Cehennemden bir parçadır veya ateşten bir parçadır;
Lâ yenfeake vüddühû. "Sevgisi sana fayda vermez."
Ve lâ yefî leke bi-ahdihî. "Ahdi ile
Kötü olduğu için sevgisinin bir faydası olmadığı gibi sana verdiği sözü de tutmaz.
Sözünden dönen, cayan, ne yapacağı belli olmayan kimse tam çölün ortasında,
Ahdine vefa etmeyen insandan arkadaş olmaz, öyle kötü bir kimseyle arkadaşlık yapmamak lazım.
İnsan yaz aylarında muhit değiştiriyor; yazlık alışkanlığı var.
İnsanlar birbirleriyle tanışıyorlar.
Kötü bir insanla tanıştı mı felakettir.
Allahu Teâlâ hazretleri bizi Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in
Sonuç itibariyle isteğimiz, amacımız O'nun rızasını kazanmaktır.
Ümmet-i Muhammed kardeşlerimiz için de çok iyi dileklerimiz, temennilerimiz var.
es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh.