Tarih: 01.07.1994 | Yer: | İzlenme:5858
es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâh!
Allahu Teâlâ hazretlerine, bize bahşettiği sayısız nimetleri şükrânesi olarak hamd ü senâlar ederim.
Anne baba bir can kardeşi gibi yakın kardeşlerim hepiniz hoş geldiniz.
Sâyiniz meşkûr olsun.
Asıl amacımız Allahu Teâlâ hazretlerinin rızasına nâil olabilmektir.
Allahu Teâlâ hazretlerinin rızasını kazanmanın,
Biliyoruz ki Allahu Teâlâ hazretleri dinine hizmet etmeyi bize en büyük görev olarak vermiştir.
Küntüm hayra ümmetin uhricet li'n-nâsi te'murûne bi'l-ma'rûfi ve tenhevne ani'l-münkeri.
Bu kâinatın nizamı ve düzeni bizden sorulur diye düşünüyoruz, sorumluluk hissediyoruz.
Tek tek hepimizin kalbi böyle bir şevk ile atmakta, içimizde böyle bir ateş yanmakta
Düşünün ki bir kralın, bir kraliçenin, bir hükümdarın, bir melikin hâssa ordusu,
E biz kâinatın sahibinin kullarıyız, onun askerleriyiz, onun hâssa ordusuyuz.
Dünyanın birçok yerleri var, [oralarda birçok] müslüman kardeşimiz [yaşıyor.]
Bu çok garip bir tezattır. Bizim bundan çok rahatsız olmamız lazım, üzülmemiz lazım!..
Müslüman deyince, Allah'ın eri, Allah'ın askeri, Allah'ın sevdiği zümrenin mensubu deyince,
Ben bizim seviyemizi, mensup olduğumuz dergâhın, dergâh-ı ilâhînin şerefiyle mütenâsip görmüyorum.
Allah bizi affeylesin, mağfiret eylesin, bizi takviye eylesin.
Tabii biz mehmâemkân, imkân olduğu kadar kelimesi hep hatırıma, dilime geliyor,
Dünya üzerinde her beş kişiden bir tanesi müslüman ve dünyanın en güzel yerlerine,
Kul yâ ehle'l-kitâbi teâlev ilâ kelimetin sevâin beynenâ ve beyneküm.
Aksiyonu bir ara durdurmuşuz.
Biz bunu da idrak ediyoruz.
Hüsn ü niyetle hareket edenlerin Allah taksiratını affeylesin.
Devir gelmiş geçmiş, bizim üzerimize nöbet gelmiştir.
Bizde, bu zamanın müslümanlarında böyle düşünülmüyor.
Bu büyük bir kusurdur, yanlıştır, sahâbe-i kirâmın hayatıyla taban tabana zıttır.
Bu vazifeleri şimdi biz yapma durumundayız ve elhamdülillâh maddî planda kendimizi,
Görüyoruz ki insan, "Sadece camide namaz kılacağım, ibadet edeceğim, oruç tutacağım..." diye
Tabii İslâm sadece namaz kılmak, oruç tutmak olmadığından
Bunun bir adımı kültürel sahada atılmış bulunuyor.
Misal sahâbe-i kirâm, misâl takvâ ehli insanların İslâm toplumlarına hakim oldukları zamanlardaki
Sahâbe-i kirâm da belki kendileri ihtisas ve meslek yönünden hiçbir mektep görmüş değiller ama
Şimdi bu kültürel boyutu sağlamak, bu zemini sağlamlaştırmak,
Neden?
Çünkü ben müslümanım!
Bu çok önemli bir nokta. Onun için ben kardeşlerimin hepsini mümkün olduğu kadar
Bu ilmin her çeşidi müslüman için gereklidir ve her çeşidinin mensubunun
Kendi mesleğiyle Allah'ın dinine ve müslümanlara hizmet eder,
Onun için ilmin her çeşidine büyük önem veriyoruz.
Kültürümüzün bütün dünyaya yayılması gerektiğini biliyoruz.
Kültür, gözle görülmeyen, elle tutulmayan, müşahhas olmayan mânevî bir değerdir.
Biz kültür yoluyla İslâm'ın büyük darbeler yediğini, ilimdeki ilerlemeleri yüzünden
Coğrafî keşifleri biz yapsaydık, Avustralya'yı biz bulsaydık, Afrika'ya biz hakim olsaydık,
Onun için kültürel yönden, ilim yönünüden, bilgi yönünden, sanat yönünden,
Bizi şimdi Afrika'daki bir ülkeye [Sudan'a] çağırıyorlar gideceğiz; yanımızda teknik eleman götürüyoruz.
Bu bir kültür savaşıdır diyoruz. Din savaşının bir sonucudur.
Tabii bütün bunları imkânlarımız nisbetinde yapıyoruz dedim.
Aslında o da yine imanın bir zaafıdır ki insanın canını vermesi gereken dinine,
İmanımız kuvvetli olsaydı biz yani dileseydi bu millet gemilerinin yelkenlerini atlastan,
Geçtiğimiz yıllarda şurada heyecanla bir şirket kurduk.
Haftalık dergi çıkartacağız dedik, Adapazarı'nda toplantı yaptık, çeşitli vaadler oldu.
Netice itibariyle, bizim finansal geriliğimiz de dinî geriliğimizden kaynaklanıyor.
Bu benim bir sitemimdir. Arkadaşlarımıza bir sitemdir bu...
İki de bir kendimi öne atarak birşeyler söylemek doğru olmadığı biliyorum ama
Netice itibariyle bizim dergâh çalışmalarımızda, camiamızın çalışmalarında bir finans darboğazı vardır.
Biz onun için biraz da şeye [ihvânımıza] kırılmışızdır.
Bu da tabii doğru bir şey değil, bu noktaya gelinmesi de iyi bir şey değil çünkü
Bu toplantıların Ümmet-i Muhammed hakkında
Bizim yolumuz doğrudur, moderndir, güzeldir, vurucudur, sonuç alıcıdır.
Allahu Teâlâ hazretleri, kusurlarımızı düzeltmemizi ve çalışmalarımızı çok daha mükemmel bir tarzda
Allah'ın rahmeti, bereketi üzerinize olsun...
es-Selâmu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh.